22 Aralık 2010 Çarşamba

Gün 1

Sevgili günlük...


Bugün "Yimahtayız" ve "Yeteneksizsiniz Saf Türkiye" isimli yarışmaları izledim...Ya arkadaş şu Helva Yavşar denen kadına bir kez daha ne akdar sinir olduğunu anladım. Yetenek dedikleri şey bizim yapamadığımız şeyler değil midir günlük? Eee şimdi bu insanlar cam yiyor, mendil uçuruyor falan 10 numara "trick" denen hilelerden yararlanıyor ve performansları süper cidden. Bizim jüri de bunların arasından "kaliteli" olanları seçiyor. Nasıl mı seçiyor? İçeri girmek için de "Hattınızı Tırtsele geçirin bilet verelim" diyorlar. Gittikleri her okuldan yüzlerce insanı anlaşmalı hatlarına bağlayıp sonra da "Biz Türkiye için varız" diyorlar...Vay arkadaş vay yaaaaa...Yetenekli diye seçtikleri insanların %40'ı ise sadece "Sahne Işığı" denen "Reyting Paratonerleri" dediğim BOB'lar...


Yimahtayız BOB'larını napmak lazım? Vay arkadaş va bizim ülkemizde herkes de Guruymuş arkadaş yaa! Paçanga diye bi börek "Top 10" da...Millet bu BOB'lar yüzünden leş gibi çemen kokuyor lan! Bir de yemek blogu açtırtacaklar bize! Şu diyaloğu paylaşmak istiyorum;


H: Yoğurt çorbasında priniç olmaz mı?
E: O yayla çorbası oluyor.
H: Hmmm...Bu çorbada terbiye var değil mi?
E: Evet neden ki?
H: Zeytinyağa nane ve kırmız biber katsanız daha iyi olurdu?
E: Terbiyeli dedim ya zaten nane ve tereyağı var, ayrıca terbiye de zetinyağlı değil tereyağ ile yapılır bu çorbanın.
H: Tamam tereyağlı olur da zeytinyağlıda süper olur. Ama terbiyesi az yavan olmuş çorba ayrıca yoğurta da kesmiş.
E: Ama siz baharat sevmiyorum dediniz dün ondan sizin için baharatı az koydum Kişniş pilavı yerine de normal pilav yaptım.
H: .....hııııı..... (Cırcır böcekleri var ortamda)
B: Demek ki H. Hanım baharatları seviyormuşsunuz.
H: ...... (Cırcır böcekleri Bohemian Rapsody söylüyorlar)


Vay arkadaş vay yaaa...Yahu bilmiyosun sus, bu toplum "İşimi nasıl yaptığım değil ne iş yaptığımdır" mantığında oldukça annemin en sevdiğim sözlerinden biri aklıma gelir hemen "Oğlum, bu ülkenin yarısı avukat yarısı doktordur; Yarısı fikir yarısı recete verir" ... Biz herşey olamayız bir şey olalım en iyi olalım değil mi? Ama yok sevgili günlük olmaaaazzz...İşsiz öğretmenler bile küçük mağazalarda ürün satmak için torpil bulmak zorundaysa bir memlekette bu H. Hanımda yoğurt çorbasına pirinç, terbiyeye zeytinyağı koyar...


Peki bu BOB'lar diğer BOB'ları neden seçiyor? Kendinden nefret et diye...Evet! Amerikan araştırmacıların yaptıkları Yumurta-sirke ve resistans-kireç testlerine göre, bu tarz programlar yayınlanan ülkelerde insanlar kendi  insanlarından yani kendilerinden nefret ediyorlar...Vay arkaş vay yaaaa!!! Şuan yazdığım yazı ile ben de tepki göstererk bu emele alet ve edevat oluyorum lâkin benim kutsal amacım bu yazıyı okuyan sevgili günlükcülerime;

Öğrt: Uyan evladım! Arka sıra! Uyan çocum, bak sıvanda "Yimahtayız" veya "Yeteneksizsiniz Saf Türkiye" sormucaklar 
Öğrn: Peki ne sorcaklar hocam? 
Öğrt: ....... (Dört Cırcır böceği başlar;


Is this the real life? 
Is this just fantasy? 
Caught in a landslide 
No escape from reality 
Open your eyes 
Look up to the skies and see 
I'm just a poor boy (Poor boy) 
I need no sympathy 
Because I'm easy come, easy go 
Little high, little low 
Any way the wind blows 
Doesn't really matter to me, to me 

Mama just killed a man 
Put a gun against his head 
Pulled my trigger, now he's dead 
Mama, life has just begun 
But now I've gone and thrown it all away 
Mama, ooh 
Didn't mean to make you cry 
If I'm not back again this time tomorrow 
Carry on, carry on as if nothing really matters 

Too late, my time has come 
Sends shivers down my spine 
Body's aching all the time 
Goodbye, everybody 
I've got to go 
Gotta leave you all behind and face the truth 
Mama, oooooooh (Anyway the wind blows) 
I don't want to die 
Sometimes wish I'd never been born at all...)


Dip Not: BOB Eğitimcilerden de bıktık artık...

Bloguma başlarken...

Vay arkadaş vay ya...Evde oturup kendi kendime konuşuyordum kiiii bi de göreyim kendi başım bana dedi ki "Babacım neden bir blog açıp bu konuştuklarını  paylaşmıyorsun?" ...Meğer herkesin blogu varmış yine her zaman ki gibi fikirlerim insanlığın ilerisinde ama icraatlerim ne yazık ki insanoğlunun -her zaman ki gibi- gerisinde kalmış...Zorlu bir "blog adresi" keşfinden sonra okumu attım "Aha!" dedim "Blogumu na buraya kuracağım" ve bu blogspotu işgal ve fetih ettim...Bu günden itibaren dinlediklerimi, gördüklerimi, okuduklarımı,  izlediklerimi, bildiklerimi sizinle paylaşıcam sevgili okuyucularım...Canlarım benim...